Fil Ayak Nedenleri ve Tedavisi

Fil hastalığı veya filaryaz, genellikle hiçbir belirti vermediği ve yalnızca kronik evreye girdiğinde tespit edildiği için dikkat edilmesi gereken durumlardan biridir. Fil hastalığının nedeni bilinerek tedavi mümkün olduğunca erken yapılabilir.

Fil hastalığı genellikle Endonezya dahil tropik ülkelerde bulunur. Fil hastalığı olan çoğu insanda hiçbir belirti olmamasına rağmen, bu hastalık uzuvların şişmesine ve hatta kalıcı sakatlığa neden olabilir.

Fil Ayağı Hastalığının Nedenleri

Fil hastalığına, lenf düğümlerine saldıran bir tür filarya solucanı neden olur. Bu solucanlar, enfekte bir sivrisinek ısırması yoluyla bir kişiden diğerine bulaşabilir.

Vücutta filaryal solucanlar kan damarları ve lenf düğümleri yoluyla yayılabilir. Ayrıca solucanlar lenf damarlarında çoğalacak ve lenf dolaşımını tıkayarak ayakların şişmesine neden olacaktır.

Fil Ayağı Hastalığı Belirtileri

Filiyazisin ana semptomu bacaklarda şişliktir. Bacaklara ek olarak, kollar, genital bölge ve göğüs gibi vücudun diğer bölgelerinde de şişlik oluşabilir.

Fil hastalığı hastalığının gelişimi birkaç aşamada ortaya çıkabilir. Aşağıda, fil hastalığı evresinin ve eşlik eden semptomların bir açıklaması yer almaktadır:

asemptomatik faz

Erken evrelerde, fil hastalığı hastaları genellikle herhangi bir semptom yaşamazlar. Bu, hastanın fil hastalığına yakalandığını fark etmemesine neden olur, bu nedenle tedavi almak için çok geç.

Semptomlara neden olmamasına rağmen, fil hastalığına neden olan solucanlar, lenfatik sisteme, böbreklere zarar vermiş ve bağışıklığın azalmasına neden olmuştur.

akut faz

Akut faz, cilt, lenf düğümleri ve lenfatik damarları içeren lokal inflamasyon ile karakterizedir. Bu durum vücudun bağışıklık sisteminin parazitlere karşı verdiği tepki olarak ortaya çıkar.

Akut fazda ortaya çıkan semptomlar ateş, şişmiş lenf düğümleri ve bacakların şişmesini içerir. Erkeklerde testislerde de şişlik oluşabilir.

Kronik faz

Fil hastalığı kronik olarak geliştiğinde, şişmiş lenf dokusuna ve ayak derisinde kalınlaşmaya neden olur. Erkeklerde bu durum aynı zamanda testis derisinin kalınlaşması ile de karakterize edilir. Kadınlarda ise, fil hastalığı göğüslerin ve vajinanın şişmesine neden olabilir.

Sadece büyük görünmeye başlayan ayaklar değil, bazen fil hastalığına ciltte sert ve sert hissetme, şişmiş bölgede ağrı, titreme, ateş ve kendini iyi hissetmeme gibi başka semptomlar da eşlik eder.

Nasıl Kullanılır Hastalık fil hastalığı

Yukarıdaki fil hastalığı semptomlarını yaşarsanız, hemen bir doktora danışın. Doktor fizik muayene ve kan testleri yapacaktır. Kan testleri genellikle geceleri yapılır çünkü parazit sadece geceleri kanda yayılır.

Doktor tanıyı onayladıysa, doktor size alabileceğiniz antiparaziter ilaçlar verebilir, örneğin: albendazol, ivermektin, veya dietilkarbamazin sitrat.

Bu ilaçlar, parazit solucanların kanını temizlerken diğer insanlara yayılmalarını önlemede etkili olarak kabul edilir. Yetişkin solucanları yok etmek için doktorlar ayrıca ilaç yazabilir doksisiklin.

Filarial solucan enfeksiyonu, skrotumda veya gözde şişmeye neden olduysa, doktor ameliyat önerebilir.

Fil hastalığı, çevreyi temiz tutmak ve tabii ki kişisel hijyen sağlamakla önlenebilir. Seyahat ederken veya dışarıda bir gömlek ve uzun pantolon giyebilir ve geceleri sivrisinek kovucu losyon uygulayabilirsiniz.

Ayaklarınız şişmiş görünüyorsa veya fil hastalığı belirtileri yaşıyorsanız, uygun tedavinin mümkün olduğunca erken yapılabilmesi için derhal bir doktora danışın.


$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found