Tükürük Bezinin 5 Bozukluğunu Tanıyın

Tükürük bezlerinin vücut için çeşitli önemli işlevleri vardır, özellikle yiyecekleri sindirme sürecinde rol oynayan tükürük üretirler. Ancak bazı durumlarda tükürük bezleri de vücut sağlığını etkileyen rahatsızlıklar yaşayabilir.

Tükürük bezleri, alt yanakların her iki yanında bulunan parotis bezleri, dilin altında bulunan dil altı bezleri ve çene eğrisinin altında yer alan submandibular bezler olmak üzere üç ana kısımdan oluşur.

Üç büyük tükürük bezine ek olarak, ağız çatısı, dudaklar, yanakların iç astarı, burun, sinüs boşlukları ve boğazda dağılmış küçük tükürük bezleri de vardır. Bu küçük bezler o kadar küçüktür ki ancak mikroskopla görülebilirler.

Tükürük bezleri, tükürük üretmenin yanı sıra, kuruluğu önlemek, yutma sürecine yardımcı olmak, dişleri bakterilerden korumak ve gıdaların sindirimine yardımcı olmak için ağız için bir kayganlaştırıcı görevi görür.

Önemli rolü nedeniyle, çeşitli rahatsızlıklardan kaçınmak için tükürük bezlerinin sağlığı her zaman korunur.

Tükürük bezlerinin bozuklukları

Tükürük bezlerinin bozuklukları genellikle ağız kuruluğu, ateş, ağrı, şişme ve tükürükte hoş olmayan bir tat ile karakterizedir. Peki, meydana gelebilecek rahatsızlıklar şunları içerir:

1. Viral ve bakteriyel enfeksiyonlar

Kabakulak, grip ve HIV gibi bazı viral enfeksiyon türleri tükürük bezlerinin şişmesine neden olabilir. Semptomlar ateş, kas ağrıları, eklem ağrısı, şişmiş yanaklar ve baş ağrısını içerebilir.

Bununla birlikte, diğer tükürük bezlerinden farklı olarak, parotis bezi sıklıkla bakterilerle enfekte olur. Ortaya çıkabilecek semptomlar, yanağın bir tarafında ateş, ağrı ve şişliktir.

2. Tükürük bezlerinde taşlar (sialolithiasis)

Bu durum şişmiş tükürük bezlerinin yaygın bir nedenidir. Sialolithiasis, tükürük bezleri ağızda çok fazla tükürük ürettiğinde ortaya çıkar. Bu, tükürükte bulunan kalsiyum gibi maddelerin sertleşmesini ve küçük taşlar oluşturmasını sağlar.

Bu taşlar tükürüğün ağza akışını engelleyebilir, ardından tükürük bezlerinin şişmesine ve ağrılı hissetmesine neden olabilir. Tamamen tıkanmış taşlar yemek yerken ağrıya neden olur. Tıkanıklığın enfeksiyona neden olma potansiyeli de vardır.

3. Tükürük bezi enfeksiyonu (sialadenit)

Ağıza tükürüğün bloke akışı, tükürük bezlerinin bakteriyel bir enfeksiyonuna neden olabilir. Bu enfeksiyon bezlerin şişmesine, üstteki deri tabakasında topaklar oluşturmasına ve kötü kokulu bir irin akmasına neden olur.

Sialadenit, tükürük bezlerinde taş bulunan yetişkinlerde daha sık görülür. Bununla birlikte, bebeklerin doğumun ilk birkaç haftasında bunu yaşaması da mümkündür.

4. Sjögren sendromu

Sjögren sendromu, vücudun bağışıklık sisteminin tükürük ve gözyaşı bezleri gibi sıvı salgılayan bezlere saldırdığı bir otoimmün bozukluktur.

Sjögren sendromlu kişilerin yaklaşık yarısında ağzın her iki tarafında da tükürük bezleri büyümüştür. Ancak bu şişlik genellikle ağrısızdır.

Tükürük bezlerine saldırırsa, Sjögren sendromu ağız kuruluğu, diş etlerinde iltihaplanma, diş çürümesi, çiğneme ve yutma güçlüğü, kuru öksürük, ses kısıklığı ve konuşma güçlüğüne neden olur.

5. Kist

Tükürük akışını engelleyen bir yaralanma, enfeksiyon, tümör veya taş varsa tükürük bezlerinde kistler oluşabilir. Ancak parotis bezinde kist ile doğanlar da vardır. Bu duruma genellikle kulağın gelişimsel bir bozukluğu neden olur.

Tükürük bezlerindeki kistler, hastaların yemek yemesini, konuşmasını ve yutmasını zorlaştırabilir. Bazen, kist yırtıldığında tükürük bezlerinden dışarı akan sarı mukus da eşlik eder.

Tükürük bezlerinin sağlığı, diş ve ağız sağlığına rutin olarak özen gösterilmesi, yani dişlerinizi günde en az iki kez fırçalamak ve dişlerinizin arasındaki yemek artıklarını temizlemek için diş ipi kullanmayı unutmamakla korunabilir.

Tükürük bezlerinin şişmesi veya tükürük bezlerinin bozukluklarından kaynaklandığı düşünülen başka belirtiler hissederseniz, uygun tedavi için bir doktora görünmekten çekinmeyin.


$config[zx-auto] not found$config[zx-overlay] not found